Emzirme Döneminde Beslenme
Emzirmenin hem anneler hem de bebekler için sağlığa birçok yararı vardır ve yaşamın en azından ilk 4-6 ayı boyunca bebek beslenmesi için en uygun yol olarak kabul edilmektedir. Emziren annelerin, gebelikte aldığı kilolarının verilmesi ilk bir yıl içinde daha kolay olmaktadır ve emziren annenin depresyon, tip 2 diyabet gelişmesi riski de daha düşüktür.
Bu döneminde annenin, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermesi gerekmektedir. Bu sayede bir yandan artan enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini karşılarken diğer yandan optimum süt üretimi sağlanmaktadır.

Yeterli Enerji Alımı
Süt üretimi ile annenin emzirme döneminde enerji ihtiyacı artmaktadır. İlk 6 aylık süreçte günlük alması gereken kaloriye ek olarak 500 kalori daha alması önerilmektedir. Annenin enerji hesabı günlük yaptığı fiziksel aktiviteye ve emzirme sıklığına göre değişmektedir. Bu dönemde bir beslenme uzmanından yardım almak çok önemlidir. Anne sütü üretimi için gerekli olan enerji miktarı korunarak ayda 2 kg’dan fazla kilo kaybı olmamalıdır. Bilinçsiz yapılan kalori kısıtlamalarıyla süt miktarı azalabilmektedir.
Karbonhidrat Tüketimi
Karbonhidratlar vücudun birincil enerji kaynağıdır. Bu nedenle emzirme döneminde önem arz etmektedir. Annenin vücut ağırlığını koruyarak, besleyici karbonhidratları tercih etmesi gerekmektedir. Yüksek glisemik indeksi olan gıdaların tercih edilmesi annenin kilo almasına sebep olabilir. Bu nedenle posa içeriği yüksek, rafine edilmemiş, yüksek lif içeren karbonhidratlar tercih edilmelidir.
Protein Tüketimi
Bebeğin ilk 6 ayda büyüme ve gelişmesi hızlı olduğundan ve sadece anne sütü aldığından bu dönemde annenin protein ihtiyacı daha fazladır. Diyetle alınan proteinin en az %50‘sinin hayvansal kaynaklı olması gerekmektedir. Et, balık, tavuk, yumurta, baklagiller, yoğurt gibi gıdalar iyi protein kaynaklarıdır.
Yağ Tüketimi
Annenin diyetindeki yağ tercihleri, sütündeki yağ asitleri kompozisyonunu etkileyebilir. Özellikle uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri anne beslenmesinden etkilenmektedir. İnsan beyni ve retinada bulunan başlıca yağ çoklu doymamış yağ sitidir. Bu nedenle anne yeterli miktarda çoklu doymamış yağ asitlerinden tüketirse, bebeğin psikomotor nöro gelişimi olumlu etkilenir. Ayrıca çoklu doymamış yağ asitlerinin (omega-3 takviyesi) tüketiminin, annede doğum sonrası depresyon gelişiminin önlenmesinde olumlu etkisi saptanmıştır. Anne beslenmesinde uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri (LCPUFA) kaynağı olarak deniz ürünlerine ek ayçiçek, zeytin, fındık, badem, keten tohumu gibi yağlı tohumlar, yeşil sebzeler, mısır, soya gibi gıdalar da önemlidir.
Sıvı Tüketimi
Süt üretimi açısından sıvı tüketimi özellikle de su tüketimi son derece önemlidir. Günlük 2.5–3 litre su tüketimine özen gösterilmelidir. Taze sıkılmış meyve suyu, şekersiz komposto, ayran, süt (gaz oluşumuna sebep oluyorsa laktozsuz tercih edilebilir) tüketilmelidir.
Gaz Yapabilecek Besinlerin Tüketimi
Soğan, sarımsak, brokoli, kabak, karnabahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller, anne sütünün tadını değiştirebilir. Bu durum bazı bebeklerde huzursuzluk (gaz oluşturması, emmeyi reddetme gibi) yaratırken, bazıları hiç fark etmeyebilir. Bebeğinizde ciddi birtakım huzursuzluklar gelişirse, bu tür besinler ya daha az sıklıkla tüketilmeli ya da hiç tüketilmemelidir.
Sonuç olarak emzirme döneminde annenin beslenmesinde enerji, makro ve mikro besin öğelerinin yeterli düzeyde olması hem annenin sağlığının korunması hem de bebeğin gelişimi açısından çok önemlidir. Bu sürecin sağlıklı ve kolay bir şekilde yönetilmesi için bir beslenme uzmanından destek alabilirsiniz.